Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı severek mi okudum? Her satırda ayrı bir keyif mi aldım? Bunlardan ziyade Victor Hugo’nun kalemini nasıl da silah olarak kullandığını yazmak istedim. Zaten kendisi de güzel okunan bir kitap yazmak istememiş. Rahatsız edici, uyuyanları dürten, böyle geldi ama böyle gitmez diyen ve bir bardak suyu başınızdan aşağı boca etmeye eşdeğer bir etki yaratmayı tasarlayarak kaleme almış bu eseri. İlk önce yazar ismi olmaksızın yayımlanan kitap beklenen etkiyi de yaratmış. 15 Mart 1832 tarihi düşülen önsözü okurken görüşünü hararetle savunduğu kısımları gördükçe “bu düzen böyle gelmiş böyle gider” diyerek değişime burun kıvıran, eskiden beri yapılagelen her şeyin doğru olduğunu koşulsuz kabul eden insanların arasında uyanık gözlerin olduğu gerçeği yüzüme patladı sanki. “Ben de böyle sürüye dahil miyim acaba?” diyerek kendimi sorguladım. Tepki göstermem gereken ama alışkanlıktan göstermediğim şeyler var mı acaba? Peki sizin? Tavsiye: önsözü kitabı okuduktan sonra okursanız daha çok keyif alabilirsiniz.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Olimpos Yayınları · 2020122bin okunma
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.