Gönderi

mısra bir yorumu yanıtladı.
216 syf.
·
Puan vermedi
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın 12 Mart döneminde tutuklanma, yargılanma ve asılmalarına giden süreci anlatıyor Nihat Behram. Kitabın son kısımlarında da mahkemenin verdiği idam hükmü ve davanın yeniden muhakeme edilmesine ilişkin birçok kişinin değerlendirmeleri yer alıyor. Kitabın dilinde, anlatımda bir sorun yok da anlatılanlar insanı karmakarışık yapıyor. 6 Mayıs 1972’ye götürüyor, Denizler’in asılmalarından önceki yaşananlara, 12 Mart darbe döneminde özgürlüklerin kısıtlandığı, baskının, tutuklamaların, işkencelerin olduğu, idam cezalarının sıradan bir ceza gibi uygulandığı bir döneme aynı zamanda. Böyle bir dönemde, önyargılı, olağanüstü bir mahkemede yargılama sonucunda verilen doğruluğunun sorgulanması gereken idam hükümlerinin gerçekleştirilmesi sırasında bile acımasızca davranan insanları gördükçe öfke duydum. En son aşamada ise yaşananların her anı beni çok duygulandırdı, içim sızladı. Mektuplarında ailelerine yazdıkları, babalarının onları toprağa verirken yaşadıkları, acılarına saygı göstermeyen insanlar… Daha önce bunları okumuş olmama rağmen. Onlar hem tutukluluk sürelerinde hem de ayakları zincirli halde hücrelerinden alınıp da darağacına götürülürken ve son nefeslerini verene kadar davalarından, dik duruşlarından asla vazgeçmediler. Onurlu ve yürekli bir şekilde gittiler… “Erdemleri rehberimiz; Anıları yolumuza ışık olsun…”
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,9bin okunma
··
231 görüntüleme
eskaza okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
68. kuşağındaki denizler ile 70'lerdeki deniz arasında farklar var eleştirisel de bakmak lazım kitleden kopmayan bir hareket öncülük, yerini banka soygunu yapan öncüye dönüşüyor , kitleden kopuyor .
4 önceki yanıtı göster
mısra okurunun profil resmi
“Baba, Sana her zaman müteşekkirim. Çünkü Kemalist düşünceyle yetiştirdin beni... Küçüklüğümden beri evde devamlı Kurtuluş Savaşı anılarıyla büyüdüm. Ve o zamandan beri yabancılardan nefret ettim. Baba, biz Türkiye’nin ikinci kurtuluş savaşçılarıyız. Elbette ki hapse atılacağız, kurşunlanacağız da… Tıpkı birinci Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi… Ama bu toprakları yabancılara bırakmayacağız. Ve bir gün mutlaka yeneceğiz onları… Düşün baba, bugün hükümet işini gücünü bırakmış bizimle uğraşıyor. Çünkü bizden başka gerçek muhalefet kalmamış durumda… Ve hepsi Kemalist çizgiden sapmış durumdadırlar. Biz çoktan onları tarihin çöplüğüne atmış durumdayız. Baba, Mektubuma son verirken seni, annemi, Bora’yı, Hamdi’yi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım. Ya vatan ya ölüm!” Deniz Gezmiş
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.