"Dünyada en zor şey neden bir kuşu özgür olduğuna ikna etmektir?"
Neden zordur? Biraz çabayla istediğini yapabilecekken, neden yerinde saymayı kabullenir bir varlık? Pek çok nedeni var aslında bunun, çoğu da dış kaynaklı.
Martı Jonathan Livingston kitabında da bunlar somutlaştırılarak aktarılıyor.
Bu kitapta, olduğu haliyle yetinmeyen, daha yükseğe ve daha hızlı uçabileceğine inanan Martı Jonathan Livinston'un hikayesi anlatılıyor.
Martı, görünürde bir Martı olan Jonathan Livinston'un sürüsünden dışlanmak pahasına yeni uçuş denemeleri yapması, sınırlarını aşması ve bunu başarmasını anlatıyor. Aynı zamanda pilot olan yazar, bunu anlatırken okurunu da gökyüzünde uçuruyor sanki...
Kitapta her ne kadar bir martının uçuşunu geliştirmesi üzerine çalışmaları anlatılıyor gibi görünse de durum farklı. Martı Jonathan Livinston insanı simgeliyor aslında. Toplumsal ilişkilerde biz de dışlanma, kabul görmeme korkusuyla hareket etmiyor muyuz çoğu zaman? Yaptıklarımız, yapmak istediklerimiz mi oluyor yoksa yapmamızı istedikleri mi oluyor?
Richard Bach kitabında, kendimizi toplumun bizden beklentisiyle sınırlamamız gerektiğinin, gelişmenin önündeki dış kaynakların içimize karışmasını önlememiz gerektiğinin, kendimize güvenerek, çaba göstererek yapmak istediklerimizi yapabileceğimizin mesajını veriyor.
Kısa bir solukta okunabilecek bir kitap. Dili oldukça sade ve akıcı. Kitabı tavsiye eder miyim? Eğer vaktiniz varsa, uzun bir okuma yaptıysanız arada dinlenmek için tercih edilebilecek bir kitap. Keyifli okumalar diliyorum.