Sanırım çocukluk kuşkularından beslenen ruhsal dengemi bir gün yitirebileceğime ilişkin tedirginliğim , içten içe beni hep makul bir insan olmaya, sağduyuyu bırakmamaya yönlendirdi. Normal, anormal kavramlarına hiçbir zaman inanmadım. Yeniyetmeyken sezgilerimle bildiğim bu gerçeği, sonraki yıllarda okuduğum kitaplarla bilgilenerek pekiştirdim. Bu yüzden yaşamım boyunca, normal olmaya, kimseye normal görünmeye çalışmadım. Hayatta normal olmanın değil, mahir olmanın yollarını aradım; dışımdaki dünyayla dengemi ancak böyle sağlayabilirdim.