Dostluk
Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim. Diyor Yunus Emre bu kitapta da bu bağlamda dostluktan bahsediliyor..
Montaigne’e göre gerçek dostluk farklılıklardan kurtulup tek parça halinde bütünleşebilmektir..
Cicero’ya göre ise akrabalık gibi zorunlu olmayan, Özgür iradeyle kurulan gerçek dostluğa sahip birinin ölümden sonra da yaşayacağı fikridir.
Francis Bacon ise dostluğun bir ağaç olduğunu ve 3 meyvesi olduğunu söyler, bu meyveler dostuna içini döküp rahatlayabilme, dostlarla uyumlu bir birlikteliğe sahip olma ayrıcalığı ve dostlar arası yardımlaşmadır.
Aristoteles ise dostluk hakkında kişinin ancak kendine benzeyen biriyle dost olabileceğini, dostların zamanla değişeceğini, insanın içindeki iyilikle dostunun kalitesinin orantılı olup olmayacağını sorgular.
Jean Jacques Rousseau’ya göre dostluk bir genç için iyi bir eğitim almaktan çok daha önceliklidir.
Küçük Prensin yazarı Antoine de Saint Exupery’ye göre dostluk sorumluluk gerektirir. Dostunla bağ kurdun mu, sonsuza kadar sürer.
Alfred Adler’e göre dostluk sosyal ilişkileri bozuk birinin elinde tehlikeli olabilir.
Virginia Woolf ise ‘Bazı insanlar rahiplere gider, diğerleri şiire; bense dostlarıma giderim’ der.