Gönderi

192 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İlk bakışta yazımın, sözün önüne geçtiği gibi duran ancak doğu-batı felsefesi ve dinler tarihine meraklı okuyucular için tam tersini de düşündürtebilecek bir klasik eser. Kitap bir Faust değil fakat, 19. yy Fransasında, romantizm, lirizm gibi edebi akımların ortasında kalmış bir yazar da Faust’a ancak bu kadar yaklaşabilirdi. Kitabın bu estetik yanı için yazarın şartlarını zorladığı belli. Bu çaba, okuyucunun, yazarın kitapta ön plana çıkarmak istediği asıl kısmın, sözden öte estetik olduğu hissiyatını kitap boyunca diri tutuyor. Her ne kadar yazım önde olsa da Flaubert’in “sözü”, dinler tarihinin ötesinde antik dönem felsefelerine yönelik azımsanmayacak ölçüde bilgi birikimi ve derinliği, estetiğin ötesinde söylemeye çalıştığı logos’larında kendini gösteriyor. Yazar bu derinliğin hakkını, ölüm-şehvet (Hades-Dionysos) karşıtlığı, Tuvanalı Apollonios gibi metin tercihlerinde vermiş. Flaubert okuma sonrası meraklısına, mitolojik olsun olmasın, kitapta adı geçen tüm figürlerin ayrı ayrı fragmanlarını inceletmek istiyor ve sanki bunun için kitap boyu her çiçekten topladığı bir miktar balı okuyucunun ağzına çala çala ilerliyor. Son olarak; okuyucu belki bu kitabı çok sevecek belki de devrik cümleler yada içerikteki epik anlatım hoşuna gitmeyeceği için eleştirecek fakat, çoğunlukla sadece Madame Bovary’si kadar bilinen bir yazarın, o çizginin tamamen dışında yazdığı bu eseri sadık okuyucuların dikkatlerinden kaçmayacaktır.
Ermiş Antonius ve Şeytan
Ermiş Antonius ve ŞeytanGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019404 okunma
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.