Ali'nin Mushaf'ı, Aişe'nin Mushaf'ı, Übeyy İbn Ka'b'ın Mushaf'ı, İbn Mesud'un Mushaf'ı ... bulunur da, falanın filanın, falan ülkenin, filan ülkenin ve bu arada Libya'nın Kur'an'ı olmaz mı?Gerçek olan ne kadar örtülebilir, ne kadar saklanabilir? "Kur'an'ın bir harfinin bile değişmeden süregeldiği" yolundaki katıksız yalan, inanırlar üzerinde bu denli etkili ve yerleşmiş olamazdı. Bugün herkesin bildiği Kur'an'daki birbirini tutmazlıklar, çelişkiler, insan akıl ve mantığıyla hiçbir yönden uzlaşmayan nice neler, başarıyla saklanmıştır kitlelerin gözünden. "Kur'an' da akıl dışı, bilim dışı hiçbir şey yoktur!" diye işlene alışılana bugüne gelinmiştir.