Alain de Botton ' ın tam olarak üzerinde durduğu sorular ,bana kalırsa, bunlardı.
Herhangi bir altyapı gerektirmeden anlaşılabilen, felsefenin kendine özgü ağırlığını sindirilebilir kılan sürükleyici ve çok keyifli bir kitap olmuş. Beni fazlasıyla tatmin etti. Teselli aradığım şu günlerde iyi geldi.
6 düşünürün de en büyük ortak noktası teselliden çok uzak olmalarıydı, bu nedenle bize teselli olmaları da bir o kadar uzaktır. Biz bir arayıştaysak onlar kadar talihsiz olacağımız anlamına da gelmiyor. İçlerinde en kapsayıcı ve en evrensel tarif, tarif edilemez bir duyguyu başarıyla tanımlayan
Arthur Schopenhauer 'un "litost"udur diye düşünüyorum. Litostunuzu hissetmediğiniz "an"lar dilerim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.