Gönderi

280 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Kitap, yazar kendine bir bardak poşet çay koyarken kapının çalmasıyla başlar. Gelen kişi hiç tanımadığı yaşlı komşusudur. Akli dengesi yerinde olmayan ve kaybolan kocası için yazardan yardım istemektedir. Yazar yardım teklifini kabul eder fakat tanımadığı bu kişiyi arayabilmek için kendisine bir resim verilmesini ister. Kendisine eski, yıpranmış bir kimlik belgesi verilir. Böylece yazar komşusunu aramak için gecenin karanlık ve gizemli dünyasına adım atar. Sokak sokak, mekan mekan dolaşır. İlginç tipli kişilerle konuşur. Bu diyaloglar onu zaman zaman çocukluğuna zaman zaman fantastik alemlere götürür. Aradığı kişinin geçmişi hakkında ilginç bilgiler elde ederken kendi kimliği ile de yüzleşir. Bazen arayanla aranan yer değiştirir. Hayal nerede biter, gerçek tam olarak nerede başlar belirsizleşir ve yazar okuyuculara Çinli bilgenin şu meşhur sorusunu sordurur: Acaba bizler rüyasında kelebek olduğunu gören insanlar mıyız, yoksa şu an uykusunda kendini insan olarak düşleyen kelebekler miyiz? Baştan sona bir arayışı anlatıyor kitap. Kendi hayat hikayelerinde sıkışıp kalan insanların arayışları... Hani bazı rüyalar vardır, rüya boyunca kaybolan bir şey aranır veya bir yerlere ulaşılmaya çalışılır da bir türlü başarılı olunmaz. Çok sıkıntılı rüyalardır bunlar. Uyanıldığında "Ohh, rüyaymış!" denir. Kitabı okurken bu duyguya yakalandım. Buna rağmen akıcı bir üslubu var. Biliçakışı tekniğiyle, postmodern bir tarzda, kahraman bakış açısıyla yazılmış. Sembolik, düşündürücü ve salim kafayla sindire sindire okunması gereken bir kitap...
Ve Ateş Bizi Tüketiyor
Ve Ateş Bizi TüketiyorMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2019461 okunma
·
110 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.