Gönderi

Bu kadar güzelliğin şahidi ve gözlemcisi olan insan, hem de insanlardan belki de binde biriyken, insanda ölümsüzlük var mı? Dünya dediğimiz bu geçici yurdu derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Saf bir inancın pek güzel cevap verdiği bu sorulara akıl ve fen cevap veremiyordu. Bir kere daha tabiata baktım. Bu sefer gözlerimin önünden güzellikler kayboldu. Işık söndü, her tarafı karanlık kapladı. Sanki hakikat bütün dehşetiyle gözlerime göründü. İnsanın gözlerini okşayan çimenlerin yeşillikleri, latif çiçeklerin güzellikleri, sadece bir ışık oyunu! Minimini kuşların cıvıltısı, yalnızca bir hava titreşimi! Âlemleri kaplayan bu nur, sadece bir hava dalgalanması! Velhasıl hepsi bir zarurete, bir emre, bir kanuna esir.
Sayfa 25 - Şule
·
331 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.