Gönderi

Kurt konmuş bu ovaya, vatan demiş oraya, On erkek çocuk doğmuş, kavuşmuş bir yuvaya. Çocuklar beslenmişler, büyüyüp eğlenmişler, Dışardan on kız almış, onlarla evlenmişler. On çocuk, "On boy" olmuş, boylar da bir soy olmuş, Türemiş çoğalmışlar, bu ova insan dolmuş. Dağları eritmişler, Dünya'ya erişmişler, "Demirci" olmuş kalmış, bu işe girişmişler. Bu anlatım Ergenekon Efsanesinin bir özeti gibidir.
·
68 görüntüleme
ups okurunun profil resmi
yüz yıl sonra kendileri ve sürüleri o denli çoğaldı ki Ergenekon'a sığamaz oldular. Çare bulmak için kurultay topladılar. Dediler ki: nAtalarımızdan işittik; Ergenekon dışında geniş ülkeler, güzel yurtla varmış. Bizim yurdu­ muz da eskiden o yerlerde imiş. Dağların arasını araştırıp yol bulalım. Göçüp Ergenekonfdan çıkalım. Ergenekon dı­ şında kim bize dost olursa biz de onunla dost olalım, kim bize düşman olursa biz de onunla düşman olalım. Türkler, kurultayın bu kararı üzerine, Ergenekon1dan çık­ mak için yol aradılar; bulamadılar. O zaman bir demirci dedi ki: "Bu dağda bir demir madeni var. Yalın kat demi­ re benzer. Demirini eritsek, belki dağ bize geçit verir. Gi­ dip demir madenini gördüler. Dağın geniş yerine bir kat odun, bir kat kömür dizdiler. Dağın altını, üstünü, yanını, yönünü odun-kömürle doldurdular. Yetmiş deriden yet­ miş büyük körük yapıp, yetmiş yere koydular. Odun kö­ mürü ateşleyip körüklediler. Tanrı'nın yardımıyla demir dağ kızdı, eridi, akıverdi. Bir yüklü deve çıkacak denli yol oldu. Sonra gök yeleli bir Gök-Kurt çıktı ortaya; nereden geldi­ ği bilinmeyen. Gök-Kurt geldi, Türkfün önünde dikildi, durdu. Herkes anladı ki yolu o gösterecek. Bozkurt yürü­ dü; ardından da Türk milleti. Ve Türkler, Gök-Kurt'un ön­ derliğinde, o kutsal yılın, kutsal ayının, kutsal gününde Ergenekondan çıktılar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.