Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
Bunca yıldan sonra elinde kalan yalnızlık ve yaşlılık sadece. Yaşlılık; ona gençlik yıllarını, işini, yolculuklarını, dostlarını, arzularını hatırlatıp ne kadar yalnız olduğunu göstermek için geldiği bir zaman sanki. Yıllar önce Fas'tan Tanca'ya geldiğinde etrafı yaşam enerjisi ile doluydu ama bugün, burada, Tanca'daki evinde, artık neredeyse görmeyen gözlerle, duymayan kulaklarla ve ihanet olarak gördüğü ilişkilerle baş başa. Ne çocukları, ne karısı ne de işiyle büyüttüğü çırağı onu sayıyor. Dostlarım da birer birer terk etti bu dünyayı. Kalanlarsa onu bu yalnızlığından giderebilecek durumda değiller. Tanca'da bir sabah, onarımına hiç girişmediği, buna şiddetle karşı çıktığı nemli ve çatlak duvarlı, arızalı nesnelerle dolu evinde uyanıp geçmiş yaşantısını düşleyerek yalnızlığını görüyor. Tüm gün ona keder dolu. Tüm gün ona kendi iç monoloğula yaşantısını gözden geçirme üzerine baskı yapıyor. Kadınlarla bir arada olmak, onlardan arkadaş edinmek ve onlarla eğlenmek, arzularını tatmin etmek ve uğradığını düşündüğü ihanetin karşılığını vermek istiyor. Yaşlılığını da hatırlayınca bu imkansızlığı da kabul ediyor. Gün sonunda ise düşlediği şeylerden birine kavuştuğunu hayal ediyor. Sessiz bir gün Tanca'da. Bir gün içinde bir yaşama bağlı yaşamlar ele alınıyor. Dedikodular, arzular, kızgınlıklar, pişmanlıklar, savaş politikası... Bu günün sonunda yapmak isrediklerimiz ama hep ertelediklerimiz geliyor gözlermizin önüne. Bugünün eylemelerinin yaşlılıkta pişmanlıklara yol açtığını görüyoruz.
Tanca'da Sessiz Bir Gün
Tanca'da Sessiz Bir GünTahar Ben Jelloun · Can Yayınları · 199125 okunma
·
168 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.