Gönderi

sonunda evime vardım işte, yarı gölgede, bir sandalyeye oturmuşum, başım öne sarkmış, nemli dudaklarımın dizlerime değdiğini hissediyorum, ancak bu şekilde şekerleme yapabilirim. bazen orada öylece, geceyarısına kadar tortop olmuş bir şekilde kalırım, uyanır, başımı kaldırırım, dizlerimin hizasında pantolonum salyaya batmıştır çünkü iyice iki büklüm olmuş, iyice tortop oturmuşumdur, tıpkı kışın küçük bir kedi gibi, sallanan koltuğun ahşap ayağı gibi; kendi kendime kalabilirim çünkü yalnız değilim, sadece tek başımayım, düşüncelerle dolu bir yalnızlığın içinde yaşarım; ilksizlik ve sonsuzluğun don kişot'uyum biraz, ilksizlik ve sonsuzluğun benim gibilere karşı bir zaafı var galiba.
Sayfa 15
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.