Gönderi

408 syf.
·
Puan vermedi
Yazar o kadar benimsemiş ki bu kitabı yazarken daha sonra Bovarizm diye bir kavramın gelişmesinde katkısı olduğunu öğrendim. Kendisini gerçekte olduğundan başka türlü tasavvur eden, kaderin çizdiği hayattan tamamiyle farklı bir hayat süreceğine inanan bir kimsenin ruh hâlidir, Bovarizm. Emma başta mutlu olduğunu düşünüp iyi bir eş olsa da zamanla kocasının çok düz ve vasat bir doktor oluşu, hayata karşı bir heyacanının olmaması sonucu boğucu bir girdabın içine düşüyor. Charles ise karısına tapıyor ve bir türlü mutsuz olduğunu anlamıyor. Karısını mutlu edebilmek için başka bir vilayette iş bulup oraya taşınıyorlar ve asıl olaylar bu yeni kasabaya taşındıklarına başlıyor. Asla tatmin olmayan bir kadındır Emma. Hep daha fazlasını isteyen, verilse dahi daha fazlasını. Doymak bilmeyen bir ihtiras bir arzunun kadını Emma. İstediği şeyi elde ettikten sonra ondan da sıkılıp başka bir şeye göz diken türden. Ama nasıl oluyor da bazen öyle bir haklı çıkıyor ki neler oluyor diyor insan. Ahlak kalmamış memlekette diyorum. Aslında konusu güzel bir kitap ama tabiki klasik olduğundan mı ne betimlemeler bazen insanı sıkıyor. Tabiki o dönemi anlatmak kafa da canlandırmak için yazılmış ama bu kadar ayrıntıya gerek var mı diyor insan. Hikayenin konusuna daha çok değinilse daha heyecanla okunurdu belki ama okumaktan mutluluk duyduğum bir kitap oldu #madambovary Çoğu zaman ahlak kalmamış diyor insan . Ağzımda acı bir tat bıraktı yine. Yine üzüldüm böyle bir kitap yazılacak dünyanın olmasına. Yine hayır hayırla bitti kitap. Neden insan elindekini iyileştirme çalışmıyor hiç?
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Can Yayınları · 202233,6bin okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.