Leyla Hanım, ne anlatıyorsunuz Allah aşkına?
Sanki anlaşılmamak için özel çaba sarf etmişsiniz. Kendinizce oluşturduğunuz noktalama işaretleri hoş fakat anlamsız. Hangi noktalama işareti koyulacağına karar verilemediği için oluşturulduğunu belirtmişsiniz fakat buna gerek yok çünkü TDK tarafından bu durum açıklanmış. Sizin kendinizce kullandığınız noktalama işaretleri yerine uygun görülmüş noktalama işaretleri mevcut gibi geldi bana.
Öykülere gelince Çekmece adlı öyküde ele aldığınız konuyu tesadüfen çok yakın zamanda okumuş olduğum Sabahattin Ali'nin Değirmen adlı kitabındaki bir öyküyle benzer konuları işlediğinizi fark ettim. Her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır buna itirazım elbette yok fakat o konu işlemeyse sizinki nedir, eğer sizinki konu işlemeyse Sabahattin Ali'ninki nedir!? Sadelikten, açıklıktan sizi alıkoyan şeyin sebebini merak ediyor ve okumaya devam ediyorum.
Her öyküde Katolik, Müslüman, rakı, Amerika, Türk, prenses, İsa?? Peki anlatılmak istenen nerde? Kitabın türü nedir; şiir, düz yazı, makale, anı? Bu ne karmaşa ya Rabbi! Aklınıza geldikçe rastgele kelimeler sıralaması yapmış gibisiniz. Herhangi bir şey anlatma amacı gütmediniz mi? Her okuduğum kelimeyi, cümle diyemiyorum çünkü elle tutulur bir cümle yok, tekrar tekrar her paragrafı tekrar tekrar okuyarak anlam kovalamaktan yoruldum. 100 sayfa oldu bana 200 sayfa.
Ya siz anlatamadınız ya ben anlamadım. Üzgünüm, muhtemelen bir daha hiç karşılaşamayacağız.