yitik kent, doğa ve geçmiş zaman izleğinin ardın dan yola çıkarak, biç ulaşamayacağımı sandığım bir salkımsöğütün gölgesıne vardığımda, ruhumun ve bedenimin rüzgarda eriyerek, sanki sessizliğin kaynağına doğru aktığını duyumsadım. Gerçekliğin içinde yaşanılan her türlü sorgulama ve çatışmaları da unutmaksızın, ötelerde, belki de kendi derinliklerimde ürettiğim düşsel serüvenler.