Günlerini kefen bezini dokumaya vermişti. Sanırdınız ki, gündüz akşama kadar dokuyor, dokuması bitmesin korkusuyla da gece sabah kadar söküyordu. Bu işi, yalnızlığını unutmak için değil, tam tersine yalnızlığını yoğunlaştırmak için yapıyordu.
Herkes kendi içinde bir dünya taşıyor ve o dünyanın özünde sadece kendisi var aslında bunun farkına varamadığı için de hep başkası öz sanıyor yalnızlıktan dem vuruyor, o yalnızlık kendi haline o kadar kalabalık ki aslında sevmeye başlayınca yalnızlık gibi gelmiyor insana:)