Bülent Akyürek Şans ve Şanssızlık yazısında kendisini "Hüznü kitaplarında ve hayatında baş tacı eden yazar" ¹ diye tanımlıyor. Hicveden yazıları da var eserde, yükseldiği ve sözünü esirgemedikleri de, kimi zaman göndermelerine şahit oluyor okuyucu, kimi zamansa gülümseten anılara.
Şöyle diyor "Bir Yayınevine Mektup" yazısında:
"Bülent Akyürek'i eğer bir gün birileri anlamak istiyorsa şu kavramlara göz atmalarını diliyorum:
Flash back, Kolaj roman, Dada, Dışa vurum, Zincirleme imge, Öykü roman tekniği, Tespit romanı, Şizofrenik arkaplan, bölünmüş benlik, Arkaik kahramanlar, Biçim romanları, Kavram romanları, Dramatik, aksiyon, Paket cümle...
Not: Apolitik Ayasofya kimliğimi de bilmelerini..." ²
Bir de "1 / TEMMUZ / 1995" adlı yazısı var. İçinde Evlilik Yasalarımız adlı bir kısım da bulunuyor ve aslında Bülent Akyürek'in düğün davetiyesinin aslıymış bu yazı.
Sonunda ise şöyle bir kısım var:
"bildik anlamlarla yetinmedik biz, araştırıp durduk, kendimizi kazıdık boyuna, daha da derinleştik, kendimizi yok edecek kadar derinleştik, ama tüketemedik birbirimizi, hep yeniden keşfedildik, bundandır hiç bitmeyişlerimiz..." ³
Oldukça edebî bir düğün davetiyesi.
Son olarak yine arka kapaktan bir alıntıyla bitireyim:
"Bir gün ruhumdan özür dilemek isterseniz heykelimi yapmayın; sadece çok okuyun.
Hepsi bu."
Kitapla kalın her dem...
___________________
1) s. 96
2) s. 100
3) s. 109