Gönderi

136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ne zaman yazarların çocukluğuna dair bir şeyler okusam kendi çocukluğuma da gidiyorum. Onların anılarıyla kendi anılarım arasında mutlaka bir bağ oluyor. Çünkü yazarların birçoğu içe dönük, duygusal ve gözlem yetenekleri mükemmel insanlardır. Ben de bu sebeple hepsini kendime yakın hissediyorum. Onların çocukken iç dünyalarında yaşadıkları hassasiyet benimkinden çok da uzakta değil. Saramago'nun bu çocukluk anılarında kendime yakın bulduğum çoğu yazarın da çocukluğunu gördüm: Proust vardı mesela o güzelim edebi betimlemeleriyle, Thomas Bernhard vardı yer yer öfkesiyle, Sylvia Plath vardı duygu yüklü hassaslığıyla, Albert Camus vardı yoksulluğuyla, Yaşar Kemal vardı köy yaşantısıyla ve ben vardım babaannesiyle olan ilişkisiyle... Sanırım büyük travmalar harici yaşanılan birçok çocukluk birbirine benziyor. Hele ki yazar çocuk daha çok kendisiyle ve iç dünyasındaki karakterlerle ilişki kurarak büyüdüyse.... İşte tüm bunlar bir çocuğu yetişkin yapan, içdünyasını besleyen, eksikliklerle birlikte yeteneklerini de ortaya çıkaran dinamo taşlarıdır. Yıkılan her bir küçük taşın önemi, o sırada olmasa bile yıllar sonra bilinçaltında ve bilinçdışında parlayarak kişiliğinin biçemini oluşturur. Yetenek ve kişilik, bu taşların hareketleriyle birlikte oluşturduğu ambiyansın harmanlanmış halidir. Jose Saramago'nun bu taşlardan oluşan küçük anılarını okumaktan çok mutluluk duydum. Özellikle Saramago'yu seven herkese tavsiye ederim.
Küçük Anılar
Küçük AnılarJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2018507 okunma
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.