Gençliğinde çektiği acıları anlatırken babamı dinlemek korkunç. Kış için kalın giysileri olmadığından yıllarca bacakları cılk yara içinde gezdiğini; genelde aç olduğunu, on yaşındayken yaz kış, gece gündüz demeden köy köy araba ittiğini kimse inkâr etmiyor ama tüm bu gerçekler, benim bu tür şeyler yaşamadığıma dair sonraki gerçeklerle birleştiğinde bile, ondan daha mutlu olduğum, bacağındaki cılk yaraların onu benden daha üstün yaptığına dair en ufak bir fayda sağlamıyor; sürekli onun önceki yaşamını muhakeme edemediğimi ve aynı acıları çekmediğim için sonsuza dek minnettar olmam gerektiğini düşünürdü.