Gönderi

Birdenbire aklına geldi ki kış her şeyi çürütüyor, harap ediyordu. Fakat öyle çiçekler, öyle fidanlar vardı ki bunlar onun zulmüne karşı tedbir alarak direnebiliyor, güzelliklerini koruyabiliyorlardı. Demek hayatın eylülünde de ümitsizlik ve bezginlik yerine çaba göstermek bir şeye yarayabilirdi. Gerçi bu tabii bahardaki parlaklık ve gençlik gibi olamazdı fakat hayattan daha fazlasını istememeliydi. Bu bir gençlik olamamakla beraber yine bir hayat, özellikle sakin ve hiç olmazsa rahat bir hayat olurdu. Çabuk ve ateşle, az fakat bayılarak yaşamak isteyenlere gelince, onlar başaramıyor ve hep sönüp gidiyorlardı. O da tecrübe etmek istemiş ve işte bu kadar harap olmuştu.
Sayfa 312Kitabı okudu
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.