Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bok gibi hissediyorum. Okuduklarım bana yük oldu. Görmezden gelerek pek mutlu olduğum hayatımı maffetti. Bana uzak bir şeyi bu kadar yakın kılmaya nasıl cüret eder. Bilmediğim bir şey için acı duyamam ya. Tıpkı o kadınların yüzündeki gibi sadece hayıflanmak yetecekken... Dünya nasıl bir yer, dört buçuk milyar yıl yaşında olandan bahsetmiyorum, şu insanların yarattığı. İnsanları rengine, görünüşüne, diline ve nicesine göre ayıran bu dünya, küçük bir kız çocuğunu delirtenle aynı olan. Sonunda o çok istediği en mavi gözlere sahip olan kızdan bahsediyorum. Kimse onun gözlerine bidaha bakmadı ama o kendi gözlerinle sık sık baktı ve gördü, görmek istediğini... Bir çok kişi vardı kitapta; hiç sevilmemiş yetişkinler, kendinden nefret eden kadınlar, felaketin nedenini ektiği kadife çiçeği tohumlarının çıkmamasına bağlayan çocuklar, her şeyi olabildiğince maviye boyayan ve mavi, masmavi gözlü taştan bebekler. Hepsinin tek bir özelliği vardı siyahlıktan nefret ediyorlardı tıpkı herkesin ettiği gibi sonra ruhları da siyaha bulanınca... Sonra görmezden gelmeye başladılar her şeyi. Pecolayı da görmezden geldiler çünkü en kolayı buydu. Yıllarıdır tüm insanların yaptığı gibi onlarda yüzlerini hoşnutsuzca buruşturup kafaları çevirdiler. Gözlerim sence yeterince mavi mi? - Evet yeterince maviler Gerçekten çok güzeller, değil mi? - Evet çok güzeller Sadece "çok güzeller" mi? - Gerçekten, hakikaten, çok güzeller. Gerçekten, hakikaten, mavilik gibi güzeller mi? - Ah tanrım. Delisin sen. Değilim!
En Mavi Göz
En Mavi GözToni Morrison · Sel Yayınları · 20182,007 okunma
·
107 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.