"Les Misérables" ya da Türkçe adıyla "Sefiller", Fransız yazar Victor Hugo'nun en ünlü eserlerinden biridir. 1862 yılında yayımlanan bu kitap, döneminin Fransa’sındaki toplumsal sorunları, adaletsizliği, sefaleti ve insanların mücadelelerini konu alarak insanlık tarihinin en büyük sorunlarına odaklanıyor. Roman, esas olarak hayatı boyunca suçlu görülen ve yoksul bir adam olan Jean Valjean'ın hikayesini anlatır. Adaletsiz bir yargılama sonucu mahkum edilmiş ve zorlu koşullar altında hapse atılmış Valjean, hapisten çıktıktan sonra ikinci bir şansın peşinden koşarak toplumda tekrardan bir yer edinmeye çalışır. Ancak geçmişi ve suçlu kimliği ardı sıra onu takip eder. "Sefiller" sadece bir karakterin hikayesini anlatmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun çeşitli sınıflarını, dinamiklerini ve ilişkilerini de gözler önüne serer, Valjean'ın hayatındaki zorlukları ve adalet arayışını anlatırken, Fransa'nın o dönemdeki sosyal ve siyasi ortamına da ışık tutar. Hugo, zengin ve yoksul arasındaki uçurumu, sosyal adaletsizliği, devrimi, inanç ve umudu ele alır. Kitap 19. yüzyıl Fransız toplumunun siyasi, toplumsal ve ekonomik yapılarına dair birçok eleştiri ve yorum içermektedir. Aynı zamanda Fransız Devrimi'nin idealleri ve insan hakları kavramlarına da değinmektedir. Devrimin özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gibi temel değerleri, eserin birçok karakterinin hayatlarında önemli bir rol oynar. Hatta Hugo, kitapta bu konularla alakalı öylesine ayakları yere sağlam basan cümleler yazar ki, benim nezdimde artık o salt bir yazar değil adeta bir halk filozofudur. Bünyesinde birçok karaktere yer veren bu kitapta her karakter gerçek hayattan bir şeyleri sembolize etmektedir; toplumun en zayıf ve savunmasız halkası Valjean, adaletin savunucusu Javert, sevgi, fedakarlık ve anneliğin sembolü Fantine, safiyet ve masumiyetin timsali Cosette, devrimci idealizmin simgesi Marius ve yolsuzluğun, kötülüğün ve insanın karanlık yönlerinin sembolü Thenardier... Hepsi, canlı bir biçimde betimlenmiş cehennemi bir toplumda sıkışıp kalmıştır... Hikâyesi ve karakterleriyle sarsıcı bir etki bırakan "Sefiller", toplumun dönüşümüne dair bir manifesto niteliği taşır. Okumayanın kalmaması dileğiyle...