Gönderi

III. Selîm gibi padişah olmadan önce gençliğini mahdut bir dairede güzel, câhil ve câzip birçok câriyeler ile hakikati bilmeyen ve bilse de söylemeyen bir takım siyah ve beyaz köleler ve memurlar arasında geçiren bir adamın tabiatında kâfî metanet, fikrinde vüzuh ve selâmet, malûmatında vüsat ve muhakemesinde isabet aramak, adetâ haksızlık olur. Böyle bir muhitte zekâ donuklaşır", iradet eksilir, seciye gevşer, ahlâk zayıflar. Padişah olunca da, şehzadelikte hâsıl edilen itiyatların düzeltilmesi güçtür. Böyle yorulmuş bir hükümdarın kendisine yardımcı olarak doğru, dürüst, malûmatlı ve namuslu adamlar bulup intihap etmeden muvaffak olması, zordur. Şehzadelik zamanında mahkûm bulunduğu hürriyet ve irade mahdutluğu ile, padişah olunca eline geçen mutlak iradet ve hürriyet arasında husûle gelen şiddetli tezat, kuvvetli insanların bile aklî muvazenesinin muhafazasını müşkülleştirir...
Sayfa 227Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.