Birer tüketici olarak nasıl "avlandığımızı" okuyoruz.Kitap algı yönetimi ve manipülasyon ile olmayan hastalıklar icat edip bizi bu hastalığın ilacına mecbur bırakan,adını bile duymadığınız şeyleri bize elzem ihtiyaçlar olarak pazarlayan sermaye sistemini deşifre ediyor.
Ölüm korkusu ve benlik duygusunun zayıf noktamız olduğunu farkeden sistem, bireysel ve kitlesel bir hipnoz ile bizi bize kırdırıyor.
Bu kadar net bir durum karşısında avlanıyor olmak çok sinir bozucu.
Ama kim bilir, biz bunu hak ediyoruzdur belki de..