Kitap ilgimi çekti açıkçası, bende kendimce çıkarımlarda bulundum tabi. En temel çıkarımım şu oldu:
Lev Tolstoy'un iddiasına göre, Ruhban sınıfı inan kimseleri dindeki doğruların özüne bağlı kalmaktan uzaklaştırıyor ve böylece inan kimseler bilim ve rasyonalizmin yolunu seçiyorlar. Bu da sonuçta dine zarar veriyor. Ancak, bu iddia Hristiyanlık için geçerli olabilirken, İslam için aynı doğrulukta değildir. Çünkü İslam'da bilim ile din çelişkili değildir ve İslam, doğru bir şekilde anlaşıldığında, bilimle uyumlu bir din olarak görülebilir. Ancak, Müslümanlar popüler bilim veya kulaktan dolma bilgiyle hareket ederlerse, İslam'a zarar verebilirler.
Dışında kitabın temel tezi, dinin özünün sadece vicdan ve maneviyatla ilgili olduğunu ve din adına yapılan tüm kurumsal yapıların zamanla insanlar tarafından istismar edildiğini savunuyor. Ancak din adına kurulmuş olan hiyerarşik yapılar, kutsal metinleri yorumlama yetkisini ellerinde bulunduran rahipler ve ruhban sınıfı, dinin gerçek amacından uzaklaşıp, kendi çıkarları doğrultusunda insanları yönlendirmeye başlarlar. Bu da sonuçta dinin özünden uzaklaşılmasına ve inananların bilim ve rasyonalizm gibi başka kaynaklara yönelmelerine neden olur.
Tolstoy temel olarak bunu savunuyor.