Şiir iyileştiricidir, yalnızlaştırıcıdır. Düzyazı elbette akla seslenen, zaman zaman kuru ama sığ değil; mantıklı, soğukkanlı yaklaşımının ötesinde, şiir bazen “acil servis” görevi üstlenebilir. “Şiir yitirilmiş bir şeyi bize yeniden veremez, ama yitirilen şeyle aramızda oluşan ayrılığa kesinlikle karşı çıkar.” Şiir bu anlamda net, kesin ve açık bir karşı duruştur! Düzyazının yapısından kaynaklanan “ağırlığı”nın, soğukkanlılığının tersine; “Şiir her şey arasında yakınlık kurarak dilin yaşantıya ilgi duymasını sağlar.” John Berger, ağıt örneğini vererek şöyle der: “Şiir dilin kendisine seslenir.”