Emil Michel Cioran
Cioran varoluşu sorgular, insanın varoluşunu, kendi varoluşunu...altında bulduğu neden bir hiçtir dolayısıyla "hiç hakkında hiçbir şey söylenebilir"
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne bundandır ki nihilizm, varoluş hakkında yazılan birden çok kitap vardır, kendisinin yazdığı kitaplar da dahil olmak üzere.
Cioran karamsar bir sorgulayıcıdır, zaman zaman yıkar zaman zaman gözlemlerinden zekâ kokan bir dil aracılığıyla inşa eder ancak onun esas hayat felsefesi eylemsizliktir: bir amaç idealden uzaktır, başarının tehlikesinden kendini başarısızlığın güvenli limanlarına atar, bu yönüyle de çelişir kendisiyle fakat çelişmek demek yıkmak demektir ve kendisinin de belirttiği üzere "her şeyi yıktıktan sonra kendisini de yıkmayan yapıt okuyucuyu beyhude yere azdırmış olur"
Burukluk bu da Cioranın felsefesindeki tutarlılığı tamamlar.
Doğumdan yaşama, yaşamdan ölüme, felsefeye, müziğe, aşka, deliliğe, dostluğa, düşmanlığa, başarıya, başarısızlığa,inanca, inançsızlığa, Cioran'ın dokunmadığı hiçbir nokta yoktur ki bizi ince gözlemleri ve cesur diliyle şaşırtmasın, bu geniş renkli yelpazeye siyah beyaz perspektiften bakmanın verdiği zevki ancak Cioranın aforizmalarını okumak ve onları anlamaya çalışmak, onun da deyimiyle nesnel yani bir ölü-gömücü gözüyle aforizma cesetlerini parçalayarak, inceleyerek deneyimleyebiliriz.
Sorumlu olmaksızın var olan, metafizik birer sürgün bizlerin, arayış içindeyken varoluşun sonucu olan bilinçsizce çektiğimiz sancıların ve mutsuzluğumuz hakkındaki bilinçsizlik şansımızın kefaretini ödeyen Cioran'ı okumamız ve anlamamız dileğiyle...
"Hiç kimse, olmaktan sorumlu değildir, hele olduğu gibi olmaktan daha da az sorumludur. Varoluşa çarptırılan herkes, bunun sonuçlarına bir hayvan gibi maruz kalır."
Çürümenin Kitabı
"Görevim bilmeden acı çeken herkes adına acı çekmektir. Bedeli ben ödemeliyim; bilinçsizliklerinin, ne denli mutsuz olduklarını bilmemek konusunda sahip oldukları şansın kefaretini ben çekmeliyim."