Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Nurettin Topçu "Ahlak Nizamı" ile bizlere - Materyalizme - Komünizme - Anarşizme - Kapitalizme -Emperyalizme - Pozitivizme - Garplılaşmaya -Taklitçiliğe -Adaletsizliğe -Ahlaksızlığa... karşı nasıl ruhçu, milliyetçi, sosyalist bir tavır içerisinde, insanın dini ve milli kimliğini iradesiyle birlikte önemseyen bir "nizam" inşa edilirin cevabını vermiştir. Allah,devlet,cemiyet,ahlak,adalet,millet,tarih, kültür,eşitlik,hürriyet, dil,sanat,eğitim, aile,gençlik, cihat, mülk ve servetin dağılımı, ruh,irade,dil... gibi konu ve kavramları önemsemiş,üzerinde durmuştur. Realiteyle ırkı, ideal ile milliyetçiliği vurgulayan Topçu adalet,ahlak ve sorumluluk üzerine tarihin akışı içinde yaşayan bir hizmet toplumu hayal etmiş ve bizlere yansıtmıştır.Bir Cemil Meriç, bir Oğuz Atay , bir İsmet Özel bir Sezai Karakaç... bu topraklar, bu coğrafya söz konusu olduğunda nasıl önemsenmesi gerekiyorsa, aynı ilgiyi Nurettin Topçu'nun da hak ettiğini düşünüyorum.Mirasına sahip çıkabilenlerden olabilmek ümidiyle, kendini bu topraklar, bu coğrafya üzerinden dünyaya , insanlığa karşı sorumlu hisseden herkese tavsiye ederim.İyi okumalar...
Ahlak Nizamı
Ahlak NizamıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2008290 okunma
··
69 görüntüleme
Lightmorelight okurunun profil resmi
Dönem itibari ile (Osmanlı son döneminden 1990 lara kadar.) yazılan muhafazakar kitapların genelinin en büyük özelliği gizli kutuplastirici yönü olması gibi geliyor bana. Hatta geneli temsil etmeyen kasıtlı yalan (bolca olan yanlış bilgilendirmeleri söylemiyorum bile) yazma/söyleme yayma ile düşmanlık oluşturmak kısmı varki cahil halk içinde hızlıca yayılıp itibar görmüş. Amaç ne, ideoloji için cephane oluşturmak. Yani islami kullanmak. İslam kullanmiyor, İslam kullanılıyor. O hale geldi ki muhafazakar kesimde yazılanlara doğruluğu ispat edilene kadar yalan hatta kesin yalandır refleksi oluştu. Allah'tan internet var günümüzde. Tabi hala çok profesyonel yalancılar var ve medya niye blok halinde sorusuna bir cevap. Neyse devam edelim, Böyle bir dil ise ötekiler ile irtibat ve ilişki kurmayı hatta anlama /empati yapmayı engellemesi, doğal olarak ötekilerin de aynı şekilde davranmasını yol açıyor. Şartlar, karşı tarafın tutumu vb gibi savunmaları geçelim. En azından artık geçelim. Zaman müfessirlik ederek bunun yanlış olduğunu en azından şimdiden sonra terkedilmesi gerektiğini gösterdi. Sosyal ilişkilerin dini kimlikten ziyade doğruluk ve samimiyet üzerine kurulu olması, sosyal hayatta ahlakın önemi gibi konular artık netleşti. Dolayısıyla kutuplastirici eserler yok olmaya mahkum gibi geliyor bana yada marjinal olarak devam eder. Üstadın iman hizmetini her şeyin (sosyal sınıf, parti vb) üstünde görmesi çok zor zamanda çok önemli bir kriter olduğu anlaşıldı. İşte bu nedenle siyasal İslâm ne yaparsa yapsın İslam'a zarar verecektir ve olmamalı. Selametle efenim.
Süha Murat Kahraman okurunun profil resmi
Açıkçası bilinci,ufku açık bir toplum olamamanın sıkıntılarını her zaman yaşadık. Farklılıklarla bir arada yaşamak yerine bilinçli veya bilinçsiz kendi tercihlerimize,siperlerimize çekildik. Ve ortaya çıkan, hep bu kutuplaşmayı besleyici mahiyette oldu. Fakat siyasal islam II. Abdülhamit'ten beri bu topraklarda görüldü. Milli görüş hareketi ve türevleri olarak da yansımaları devam etmekte. Ben salt doğru salt yanlış demek yerine sistemin boşluğuna işaret etmesi açısından bu hareketi önemsiyorum. İslam araçsallaştırıldı mı? Açıkçası bilmiyorum. Ama konunun sistem mevzusu olduğunu düşünenlerdenim ben de. Demokrasi,insan hakları,çoğulculuk,özgürlük,hümanizm... kulağa hoş gelen kavramlar olsa da mevcut adil olmayan düzenin bir nevi sac ayağı hükmündeler. Buraya bir eleştiri getirmek,İslam'ın kaidelerine uygun bir yönetim biçimi arayışına girmek,en basitinden faiz gibi milletlerin maneviyatını sömüren unsurları ortadan kaldırmaya çalışmak,en azından bu açıdan bakıldığında bana gayet anlamlı geliyor. Ama ne olursa olsun her Müslüman'ın gayreti dininin çağına söylediklerini en iyi şekilde işitip bulunduğu zamana anlam katmayı başarabilmesidir. Siyasal İslam veya başka bir yöneliş... Önemli olan düşünce üretebilmeyi başarabilmek. Batıl zaman ayıklanacaktır... Teşekkürler...
2 sonraki yanıtı göster
Lightmorelight okurunun profil resmi
Elinize sağlık Süha bey. Nurettin topçu da tıpkı necip Fazıl ve aklıma gelmeyen diğerleri gibi önemini yitirmiş bir kişi. Bu kitabın ilk baskısı 1961. O zamanki kaygılar ile yazılmış. O zamana cevap vermiş bir eser. Kitabın yenisi, hocanın eskisi makbuldür denir. Fikir kitapları için çok büyük oranda doğdu. Değişim zaten var olan bir şeyken bu zamanda hızı bile artmış. Dünyada insanların olaylara yaklaşımı çok farkliliasmistir. Kitapların diri olması için sanki üstadın "Müçtehidînin kitapları vesile gibi, cam gibi Kur'ân'ı göstermeli; yoksa vekil, gölge olmamalı." sözü çok önemli ve bu söz gerçekleştiği Oranda kitap diri kalıyor gibi geldi bana. Selametle efenim.
Süha Murat Kahraman okurunun profil resmi
Değerli yorumunuz için teşekkürler...İnşallah fikir ehlinden gereği gibi istifade edenlerden oluruz...
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.