Gönderi

440 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Doğu Yücel ve fenomeni... Bayıldım, diyerek söze başlamak istiyorum. Heyecanla okudum, merakla sayfaları çevirdim yetmedi, bitmesin istedim;) İsimsiz günlük yazarı, tamamen dakik bir düzenden ibaret hayatına devam ediyor. Babası çocuk öyküleri yazarı, annesi ise öyküleri resmeden bir ressam diyelim. Annesi, kendisini doğururken ölüyor, babası ise seneler sonra trajik bir kazada hayatını kaybediyor. Yalnızlığına sevdalı başkarakterimiz, babasından miras bir yetenekle günlük tutuyor, düzenli hayatını kayda alıyor. Migrenli karakter, migren ilacının yanısıra antidepresan kullanıyor... Her şey dakik bir şekilde ilerlerken bir gece gördüğü bir kabusla tüm dakikliğini kaybediyor. Üstüne geçmiş anıları canlanıyor ve babasının ona miraslarından biri olan dolmakalemi eline alıp önce günlüğünü yazıyor sonra da aklında beliren hikayeyi. Günlük ya da hikaye yazdığında migren sancılarını dindiren karakter, ilk hikayesinden sonraki sabah yazdığı olayın gerçeğe dönüştüğünü fark ediyor. Tabiki ilk tecrübesini ciddiye almıyor, ardından bir hikaye daha yazıyor, o da gerçeğe dönüşüyor, böylelikle serüven başlıyor. Yaşadıklarını da günlüğüne kaydediyor. Olaylar, olaylar ve olaylar... Derken elbette bir son oluyor... Milenyum adındaki bir gazete, bu fenomen günlüğü haber konusu ediyor. Kayıp günlük ya da sır gibi saklanan günlük statüsünde olan bu günlük, içinde akıl almaz bir hayatı barındırıyor ;) Her bir karaktere katıksız 'ruhsal dengesiz' gözüyle bakıp, yine de 'acaba ne kadarına inanmalıyım?' sorusuyla yaklaştığım bir romandı.
Varolmayanlar
VarolmayanlarDoğu Yücel · Doğan Kitap · 2011258 okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.