Gönderi

559 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir klasik esere başlamak beni her zaman çok farklı duygulara sokar. Bilirim ki beni değişik karakterler, insanlar, duygular beklemekte. Yazarın farklı kitaplarını okumuşsam ve etkilenmişsem eğer güvenle yaslarım sırtımı kitaba. Okuyacağım her cümle hayatımın belli noktalarına dokunacak ve yüreğimin ritmini belirleyecek. Victor Hugo yine şaşırtmadı beni. Kitabın tümü, on bir kısa kitaptan oluşuyor. Çoğu klâsik eser gibi ilk başta düşük tempo, karakterlerin tanıtımı, mekanların tasviri, yaşanan yerin betimlemesi vs. başlıyor. Kitabın ilk 100-150 sayfası ara ara beni heyecanlandırdı, ara ara sıktı. Okurken acaba hep böyle mi devam edecek derken 200. sayfadan sonra kitap aşırı sarmaya başladı beni. Kitabı birçok açıdan tasvir edebiliriz. Esmeralda henüz bebekken çingeneler tarafından kaçırılmış, dünya güzeli bir kızdır. Küçük keçisiyle beraber meydanda dans edip şarkı söyleyerek geçimini sağlar. Tek amacı annesini bulmaktır. Quasimodo, karşılaşıldığında yüzüne tiksintiyle bakılan, kambur, yüzü buruş buruş, tek gözünün üstünde koca bir siğil bulunan, belki de dünyanın en çirkin yaratığıdır. Başpiskopos frollo, ona henüz bebekken yardım etmiş ve himayesine almıştır. Güzellikle çirkinliğin, saflıkla kötülüğün, merhametle acımasızlığın bir harmani olarak tasvir ediliyor kitap ve sonunda farklı bir trajediye dönüşüyor. Okurken sıkılacağınız yerler elbette olacak ama kitabın geneli aşırı güzel sarıyor. Okumak isteyenlere tavsiye ediyor ve keyifli okumalar diliyorum.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233bin okunma
··
271 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.