"Ben, Antonin Artaud, kendimin oğluyum, kendimin babası, kendimin anası ve benim!"
Varoluşçuluğu aşmak isteyen bir adamla karşı karşıyayız. Hiç bir Tanrıyı tanımayan ve bedeninden etinden, organlarından rahatsız olan, onların olmuş olabileceği ile olması arasındaki korkunç uçurumda gidip gelen deli damgası yemiş sinemacı ve tiyatrocu