Gönderi

311 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın çok sert bir ismi var! Sevgisiz anne mi olur? Her anne çocuğunu sever! Muhakkak ki her anne çocuğunu KENDİNCE sever, ama çocuğun ihtiyacı olan annenin kendince sevmesinden daha fazlası olabilir. Çocuğuna fiziksel olarak bir tiske bile vurmayan ama o çocuğu sözleriyle binlerce kez bıçaklayanlar da vardır. Ön beynimizin gelişmediği ve her şeyi kendi benlik algımız üzerinden yorumladığımız erken çocukluk döneminde, doğru rehberlik yapılmadığında, o çocuk annenin her öfkesini kendisine bağlamaya eğilimlidir. Ön beyni gelişmediği için, babaya kızan bir annenin, öfkesini kendine yansıttığını anlayamaz; ben kötü ve sevilmeye layık bir çocuk olmadığım için annem bana kızıyor diye algılayabilir. Her şey dövmemek ile, yedirip içirmek ile alakalı değildir. Biz insanlar duygusal ihtiyaçları olan varlıklarız ve ilk yeşerdiğimiz yer annemizdir. Burada yeterince sulanmaz, güneşe çıkarılmaz, özen görmezsek toprağı değil, kendimizi suçlarız. ben beceriksiz bir çiçeğim ki burada açamadım deriz. Bu sebeple çocukluk önemlidir, özen ister, dikkat ister, sabır ister, sağlıklı bir rehberlik ister. Yetişkin olarak, kendi yaralarımızı, öfkelerimizi, geçmiş hesaplarımızı kapatmadan çocuk sahibi olmamız halinde bir çocuğa ihtiyacı olanı verebilme becerisinden yoksun kalabiliriz. Yolda giden herhangi birine vurduğunuzda, küfür ettiğinizde bu bir suç teşkil eder ama kendi çocuğunuza bunları yapmak bir cezaya tabii tutulmaz. Hatta terbiye etmek olarak bile yorumlanabilir. Sizden küçük, tecrübesiz, savunmasız, size ihtiyaç duyan bir varlığı farkında olarak ya da olmayarak yaralamak çok kolaydır. Bir çocuk, annesi ne yaparsa yapsın onu sevmekten vazgeçemez! Bu da çocuğu hem çaresiz hem de 'yeterince iyi olursam annen beni arzuladığım gibi sever' fantezisine iter. Çok ilgisiz olmak kadar, fazla ilgi verip boğmak da bir çocuğa zarar verebilir. Hiç dövmeyip sürekli eleştirmek, kusur bulmak da bir çocuğa zarar verebilir. Hiçbir şeyini eksik etmeyip, duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelmek de bir çocuğa zarar verebilir. Önemsenmediğimizde, yok sayıldığımızda, duyulmadığımızda, anlaşılmadığımızda, dinlenmediğimizde, geçiştirildiğimizde, üstümüzde baskı kurulduğunda, utandırıldığımızda, suçlandığımızda, duygu sömürüsüne maruz kaldığımızda, hayatımıza müdahale edildiğinde niye içsel olarak tepki vermek isteriz? Bunların hepsi ve belki de daha fazlası çocukluktan beri kaçarak uzaklaşmak istediğiniz duygulardır. Siz kaçtıkça arkanızdan sizinle gelir; çünkü kaçmak değil, dönüp yüzleşmeniz gerekir. Bu kitaba gelince; anne modellerini çok güzel bir şekilde anlatmış. Her annenin çocuğunu yönetme şekli farklıdır. Bunu net bir şekilde göstermiş. 'Sevgisiz anneler' kelimesine, sağlıklı sevgiyi veremeyen anneler olarak bakılabilir. Siz hangi şekilde büyüdünüz? Hayatınızda bugün hangi yerlerde sıkıntı yaşıyorsunuz? Anneniz ile ilişkiniz bugününüze nasıl bir yarar veya zarar sağlıyor? Bunların hepsini görebileceğiniz, 'sorun buymuş' dediğiniz yerleri, üzerinde çalışarak dönüştürebileceğiniz bir kitap. Şiddetle tavsiye ettiğim kitaplar arasına koyuyorum ve umarım bu kitapla bir yerlerde yolunuz kesişir. Özellikle de kadınlar!
Sevgisiz Anneler
Sevgisiz AnnelerSusan Forward · İletişim Yayınları · 2021122 okunma
·
251 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.