Gönderi

Elveda Gülsarı - Cengiz Aytmatov * İnsan nereye gitse derdini de oraya götürürmüş. * İnsan yaşamın ilerlemesinden çok, yaşlandığını sandığı ömrünü tamamlamak üzere olduğunu düşündüğü sürece yaşlıdır. * İnsan yaşlanır, ama gönlü yaşlanmak istemez. İşte öyle, arada sırada bir silkinir, birden koşmak ister. * Demek ki düşünmemek unutmak demek değilmiş. * Demek ki düşünmemek unutmak demek değilmiş. Aslında unuttuğu için değil, istemediği için düşünmüyordu geçmişini. Düşünmemeye çalışırdı o acı veren geçmişini. * Biz hazır açılmış yollardan yürümüyoruz, yolumuzu kendimiz açacağız. * Zaman kimseyi kayırmaz, her canlı yaşlanır, her şey eskir. * Hepimiz böyleyiz işte. Birbirimizden pek farkımız yok. Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimiz ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde hatırlıyoruz. * Yine anılar, her türlü düşünceler üşüşüyordu kafasına. Unutmaya çalıştığı ne varsa, hepsi gözünün önünde, kafasında yeniden canlanıyordu. Demek daha bitmemişti. * Zaman ağır mı ağır, acı mı acı damlalar halinde, tip tip akıyor, geçiyordu. * Dönüşü olmayan bir sona geliyordu. Sonunda böyle olacağını önceden bilseydi, şimdi herkesin yüzüne daha korkusuz bakabilirdi belki. * Demek, her yaşanan şeyler hiçbir iz bırakmadan unutulmazmış. * Zamansız akan ama geçmeyen günler. * Ama insanı yaşlandıran yıllar değil, çile idi. * Allahım, daha ne kadar sürüp gidecek bu azap! * Aslında Tanbay unuttuğu için değil, istemediği için düşünmüyordu geçmişini. * Babalar ölür ama oğullar onu yaşatırlar. * Hayat dediğin bu işte, bir gün bitiverir. …
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.