Frankenstein'da da olduğu gibi burada da çılgın bir bilim adamı ve canavar var. Hatta canavarlar demek daha doğru olur. Bu kitabı okurken 'bilim adamı ve canavar' temalı bir kitap daha dikkatimi çekti:
Dr. Jekyll ile Bay Hyde. Bunu da ilerleyen zamanda mutlaka okumak istiyorum.
Gelelim konusuna. Edward Prendick adında bilimle ilgilenen bir adam, bir gemi kazası sonucu haritalarda bile görülmeyen bir adaya 'davetsiz misafir' olarak gelir. Çünkü ada Dr. Monreau'nun deney laboratuvarıdır. Dr. Monreau on yıl önce korkunç deneyler yaptığı gerekçesiyle İngiltere'den sürgün edilmiş ve yaptığı çalışmalarına devam edebilmek için kendisini bu adaya kapatmıştır. Adaya ilk adımını daha atar atmaz Prendick, adada 'doğal' olmayan yaratıklar görür. Adada yaşadıkça bu yaratıkların insanlaştırılmış hayvanlar olduğunu öğrenir. Dr. Monreau hayvanları hem iç hem dış görünüş olarak insanlaştırmaya çalışmaktadır. Zamanla Prendick ada hayatında bu garip yaratıkları görmeye alışır. Zaten adadan ayrıldıktan sonra bile uzun bir süre normal hayata, uygar insanların dünyasına, alışamaz. Yolda yürürken sanki her insanı birer hayvan olarak görür. Prendick de işte içlerinde bir hayvanla yaşadığını gizleyen insanlardan dehşete kapılır ve yalnızlaşır.
Kitabı okurken gerçekten tüylerim diken diken oldu. Korkutucu bir kitap. Sonunda Dr. Frankenstein gibi Dr. Monreau da yarattığı bu yaratıkların kurbanı oldu. Aslında yaptıkları kendi deliliklerini bilimin arkasına gizlemek. Dr. Monreau da Dr. Frankenstein gibi 'hasta bir canavar'.
👏👏👏 Güzel yorum olmuş 👍
Merak, gizem ve gerilim dolu bu kitabı ben de okuyup yorumladım.
#kitaptavsiyesi
#kitapseverlertakipleşiyor
👇👇👇
dogavekitap.wordpress.com/2023/06/19/dokt...