Kevser Aydemir sayesinde bu kitabı oldu. Ilk sayfalardaki yazarın notundan da anladığımız gibi; kitap ciddi anlamda sansürlenmiş, o nedenle hızlı geçişleri oluyor ne olduğunu anlayamadan. 20'li yaşlarının başlarında, tıp fakültesinden yeni mezun olmuşken Bir Kadın Doktor'un Anıları adıyla yayınlanmış ilk defa, bende bu yüzden bir otobiyografi izlenimi bıraktı. Içerisinde 6 küçük bölümden olusuyor; ilk bölüm çocukluğu 9 10 yaşları, genç kızlığa ilk adımları, ikinci bölüm tıp fakültesi okuduğu dönem, üçüncü bölümde herkesten kaçış, bir başına hayata devam etme, dördüncü bölümde evlenmesinin hikâyesi, beşinci bölümde orta yaş bunalımları, altıncı ve son bölümde de yeni heyecanlara yelken açış... Beğenip beğenmediğim konusunda net bir fikrim yok açıkçası, eksik olduğu belli olsa da okunabilir. Anlatılanı kavrayabilmek bazen zorluyor örneğin kadının kısıtlanmasına, yok sayılmasına vs. rağmen tıp fakültesini kazanıp, doktor olup erkek hasta da muayene ediyor, evlere kapatılmıyor. Mantık bocalıyor çoğu yerde belki buna da sansürlemem kısımlar sebep olmuştur. Bu arada 9 Ağustos Dünya Kitapseverler Günümüz Kutlu Olsun.