Bir kitaba yapılabilcek en kötü şeyi yaparak elimde 2 ay süründürerek nihayet bitirebildiğim de aynı zaman da kendime yapabileceğim en kötü şeyi de yaptığımı söylesem biraz abartmış olurum belki ama çok güzeldi...
Dorian Gray' in kibir , vefasızlık ve bencillikle dolu hayatı.
Ressam Basil ve Sibly Vane'in de bir o kadar vefa ile dolu acı sonları.
Kitabın sonlarına doğru biraz " Dr. Jekyll Ve Bay Hyde'ın Tuhaf Hikayesi " esintilerini hissettim. Hatta beklediğim bir sondu ama çok etkileyiciydi. Okumalısınız.
( Lort Henrry 'e bie parantez açıcak olursam -ki açmış bulunmaktayım- olaylara çok felsefik yaklaşan müzümsüz maydonoz keyif düşkünü bir karakter. Bu kadar felsefeye gerek yok bazen açıklık iyidir söylediği şeylerin hepsine katılsam da sevmedim kendilerini yıldızlarımız uyuşmadı herhalde ya da en başından Basil'in elinden Dorian'ı aldığı için bilemiyorum :\
Yazarken bir şeyi idrak etmiş bulunmaktayım tüm kitap boyunca Lort Henrry'i suçlamışım nedensizce çok saçma çünkü ana karakterimiz Dorian kitap boyunca kendisi hariç kimseye acımıyor sadece Dorian için Basil'in sonu ( may he rest in peace ) ne kadar önemsiz ise benim için de o kadar önemli olmuş anlaşılan... )