"Bir tohumda gövdesi, dalları, yaprakları ve yemişleriyle bütün bir ağaç gizlidir." Tohum, ilk defa Muhsin Ertuğrul tarafından sahneye konmuş ve 1935 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda temsil edilmiş bir eserdir Necip Fazıl'ın. Kitabı ikinci kez okudum. Ama bu okuduğumda bana farklı duygular hissetmeme sebep oldu. Tohum ve önemini kıymetli cümleleriyle piyes halinde bizlere ifade etmiş Üstad Necip Fazıl Kısakürek. İçinde bir piyes yazma hasretiyle yıllar geçiren ama piyes yazmak, onu düşünmek ve araştırması bile kısmet olmamış. Ve beklemediği bir anda bir arkadaşının demesi üzerine Şehir Tiyatrosuna bir eser teslim edebilmek için 20 gün var. Ve 17 günlük bir süre zarfında Tohum'u bitirmiş Üstad Necip Fazıl Kısakürek. Tohum, vatan ve memleket piyesinden daha çok içimizde sakladığımız ve bizi harekete geçiren fikirlerimizi ifade ediyor. Peyami Safa'nın da dediği gibi "Necip Fazıl'ın piyesinde içinden dağlar geçen göz deliğinden daha küçük bir cevhere, Tohum'un cevherine bütün bir kâinat sığar. Anadolu'yu anlamak, mevzuu anlamaktır. Nitekim her şeyi anlamak da, yine Tohum'un beşerce mümkün olabilecek en geniş idrakine varmak demektir."

TohumNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu · 20232,251 okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Canmânâ