Kitabı okurken bu kadar yorulacağımı düşünmemistim. Karakter analizleri, iç konuşmalar, betimlemeler, olay tahlilleri vs. İnsan zihni ancak bu kadar zorlababilirdi. Ahmet Hamdi Tanpınar yalnız kendi bakış açısını karakterlerin ağzından bize yansıtmakla kalmamış, dönemin olaylarına felsefik bir bakış açısıyla da yaklaşmış. Romanda gecen olay 2.Dunya savaşının başlamadan önceki 24 saatini kapaıyor. Mümtaz özelinde karakterleri detaylica bizlere yani okura her yönleriyle hissettirmekte yazar. Zaman bakımından da geriye dönüşlerin sık sık yapıldığı bir durum çıkıyor karşımıza. Edebiyatımızda çok önemli bir yer edinmesine rağmen kitap beni her yönüyle yordu diyebilirim. Sizlere iyi okumalar:)