Yazar dünyanın tekdüzeleşmesini müphemliğe yani belirsizliğe bağlıyor. İnsanın belirsizlikten kurtulmasının imkanının olmadığını aksine belirsizliği yok etme girişiminin daha çok müphemliğe yol açtığını ifade ediyor. Müphem ( belirsizlik) yaşamanın imkansız olduğunu savunuyor. Belirsizlik ve muğlaklığın hiçbir zaman tamamen ortadan kaldırılmayacağını belirtiyor. Bu belirsizliğin çeşitliliği (din,sanat, müzik,mimari vs..) azalttığını ifade ediyor.
Nitekim ( müphem oluşun) belirsizliğin arttığını bu belirsizliğin kültürde çeşitliliği azalttığını düşünüyorum. Öyle ki belirsizlik öldürür insanı, yok olup kayboluşlara çıkmazlara sokar insanı...
Üzücü olan ise insanların çok az bir kısmı bu belirsizlikten rahatsızlık duymakta; bir çoğu ise daha büyük belirsizliklere( tekdüzeliğe) kapılmış gidiyor belki de sürükleniyor...