Gönderi

En ağırı bir saatlik görüşme süresinin bitiminde birbirimizden ayrılmaktı. Ben odadan çıkabilirdim de, oğlum tıpkı çocukluğunda olduğu gibi, bir türlü benden ayrılamaz, gardiyanın uyarısı üzerine kararlı ve erkeksi bir hareketle sandalyesinden kalksa bile kapıdan çıkamazdı. Kapıda durup bana çaresiz bir bakışla bakarken, çocukluğunda daha okula başlamadan önce, bakkala, beş dakikalığına bir koşu gidip gelmemden önceki yalvarmalarını hatırlardım. “Şimdi, bir dakikada geliyorum” dememe hiç inanmazdı. Kapıda bütün gücüyle elbisemin eteğine ve koluma yapışır, sanki beni bir daha göremeyecekmiş gibi “Anne, beni bırakma" diye yalvarır ve beni hiç bırakmazdı. [Bu kısım ağlattı ]
Sayfa 155Kitabı okudu
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.