Büyük Rus yazarları kadar adı bilinmese de Lermantov’un Dostoyevski’den aşağı kalır yanı yok. Hiç değilse bu başyapıtında durum bu. Bir antikahraman sayabileceğimiz Peçorin’in gönül maceralarını okurken bir yandan da hem psikolojik çözümlemelerle dönemin ruhunu yakalıyor hem de yazarın insanın iç dünyasını yansıtmadaki başarısına tanık oluyoruz. İki bölümden oluşan romanın ilk bölümünde anlatıcı,birinci kişili anlatımla Kafkasya’nın yabani doğasından betimlemelerle okuyucuyu roman kahramanı Peçorin’in yaşadığı yerin atmosferine sokuyor. Peçorin hakkında ilk anlatılar onunla aynı kalede kalmış bir komutanın konuşmalarından oluşuyor. Kitabın büyük bölümünü oluşturan ikinci kısımdaysa bizzat Peçorin’in notlarını okuyoruz. Bu notlarda onun gerçek kişiliğini,hayata bakışını,ilişkisi olduğu kadınlarla yaşadıklarını ve insan ilişkilerindeki genel yaklaşımlarını okuyoruz. Yaptıkları ve seçimleri ile aslında hayattan bir beklentisi olmayan,duygusuz ve başkalarını hiçbir şekilde umursamayan kötücül bir karakter olarak kurgulanan Peçorin’e kızmıyor bilakis ona zaman zaman acımayla bakabiliyorsunuz. Tıpkı Peçorin’in her türlü vefasızlığına rağmen onu olduğu haliyle seven Vera gibi okuyucu da Peçorin’i olduğu haliyle sevecektir. Bu durum zannederim yazarın büyük bir başarısıdır. Rus klasiklerini okurken bu eseri de mutlaka listeye eklemek gerek.

Zamanımızın Bir Kahramanı - Cep BoyMihail Yuryeviç Lermontov · Karbon Kitaplar · 20214,479 okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

MustafaM