Gönderi

Müfit, Mustafa Kemal'in yanına gelerek şunları söylüyor: "Bütün bu seyahatte çok para kazanılmış, benim hisseme oldukça altın isabet etmiş. Dün akşam bu altınları bana getirdiler, vermek istediler, ben tereddüt ettim. Bu tereddüdün sebebini soranlara: 'Çünkü bu, bizim alışmadığımız şeydir; arkadaşım Mustafa Kemal bunu terviç ediyor [destekliyor] mu?' diye sorduğum zaman bana: 'Mustafa Kemal'e senin aldığının birkaç misli verilecektir' dediler; ben de 'Müsaade buyurunuz, bir kere kendisine sorayım' cevabını verdim." Müfit'in bu sözlerini dinleyen Mustafa Kemal, arkadaşının bir hataya düşmüş olmasından ürkerek, "Sakın, paraları almış olmayasın?" diyor ve Müfit'in derhal, "Hayır almadım" diye cevap vermesi üzerine ona şu sözleri söylüyor: "Müfit sen bugünün adamı mı olmak istiyorsun, yoksa yarının adamı mı?" Müfit, zaten önerilen parayı kabul etmemiş olmanın verdiği bir gururla ve pek samimi bir ifade ile, "Elbette yarının adamı olmak isterim" diyor. Mustafa Kemal kendisini takdir ediyor ve "Elbette alamazsın; ben de almadım ve alamam" diyor.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.