Gönderi

Kendini seven, kendine saygı duyan biri, sınırları karşısındakinin taleplerine göre değil, kendi içindeki adalet anlayışına göre belirler. Adil olmak vermeyi gerektiriyorsa, nefsine hoş gelmeyeni de verir. Adil olmak durmayı gerektiriyorsa, karşısındakinin hoşnutsuzluğunu göze alıp nazikçe durur. HAKLI olduğumuzu kabul ettirmek için uğraşmaya da gerek yoktur. Zira haklı olduğunu kabul ettirme çabası, sonuçta yine değerli bulunma ve sevilme ihtiyacı ile ilgilidir. Ama bir insana döve döve haklısın dedirtseniz bile, o kişi sizi ancak kendini sevdiği kadar sevebilecek, kendisine saygı duyduğu kadar sayabilecektir! Juno
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.