Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

528 syf.
·
Puan vermedi
Her yıkımdan sonra yeniden inşa etmek
Zaver Biberyan’ın daha önce Yalnızlar kitabını okumuş ve başyapıtı olarak görülen
Babam Aşkale'ye Gitmedi
Babam Aşkale'ye Gitmedi
” kitabının peşine düşmüştüm ama baskısı yoktu. Internetteki sahaflarda da bulamamıştım. Ta ki Moda’da bir program akşamı “dönüyoruz, dolaşıyoruz, yine kitapçıya geliyoruz” ritüeli ile bir sahafa girene kadar. Kitapları karıştırırken bir kapakta önce Biberyan sonra
Karıncaların Günbatımı
Karıncaların Günbatımı
ismini okuyup göz atınca kitabın benim aradığım kitabın orijinal baskısı olduğunu anladım. Saf mutluluk dedikleri o an yaşadığım değilse nedir Kitabımızın esas oğlanı toksik, işlevsiz bir ailenin çocuğu. Kendisi de az sorunlu değil ayrı. Dönem varlık vergisi zamanı. Ülkede hayat hemen herkes için zorlaşmışken gayrimüslimler varlık vergisi gibi uygulamalardan daha fazla sıkıntı içindeler. Kahramanımız Baret zorunlu askerlik hizmetinden evine dönüyor, babası mal varlığının önemli bir bölümünü varlık vergisi nedeniyle kaybetmiş, aile lüks yaşantısını kaybetmiş. Bu şartlarda Baret asla dönülemeyecek eski günleri özlüyor, etrafını tarafından anlaşılmak istiyor, varoluş sancısı çeken herkes gibi “bişi” arıyor ama ne aradığını da bilmiyor. Kahramanımız (ve kitaptaki diğer karakterlerin de) başlarına gelen felaketlerin nedenini Ermeni olmalarına bağladığını ve felaketlerin başlarına gelmeye devam edeceği şeklinde bir kabulleniş/bekleyiş içinde olduklarını görüyoruz. Bir topluluğun çaresizliğini okuyucuya geçirmeyi çok iyi başarıyor
Zaven Biberyan
Zaven Biberyan
. Baret’in kitaptaki amcası Dırtad’la olan konuşmalarında amcanın söylediği çoğu cümlenin altını çizmişim. Sanki bu cümleler üzerinde Biberyan’ın da hayata bakışını görüyoruz: “"Aileye bir filozof yetmez miydi?" dedi alayla. "Dikkat et, bizim toplum filozofları sevmez, karıncaları sever…İnsan bir kez yaşar ve hayat çok kısa…Esas yalnızlık insanların arasındayken hissettiğindir.” Kitabın adında da geçen karıncaların Baret Tarhanyan’ın ailesini simgeliyor sanırım: “Yıllardan beri böyle gelmiş, böyle gider. İnsan denen yaratık alışmıştır ama her yıkımdan sonra da inşa etmediği görülmemiştir. Karınca gibi,” diye mırıldandı Baret. Kitabın “ve yeryüzünde ne varsa, yerin dibine gömülüyordu. Ve artık hiçbir yerde ışık yanmıyordu. Yelkenli, Gökyüzü Yolu’nda görünmez olup gitmişti,” şeklindeki kapanışıyla umutsuzluğun kabullenişi günbatımına benzetiliyor.
Karıncaların Günbatımı
Karıncaların GünbatımıZaven Biberyan · Aras Yayıncılık · 2022238 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.