İlk eğitimini Kadıköy Aramyan-Uncuyan ve Dibar Gırtaran (Sultanyan) Ermeni ilkokullarında alan Biberyan, sırasıyla Saint Joseph Lisesi ve İstanbul Ticari İlimler Akademisi'nde eğitim gördü.
Ermenice yayın yapan birçok gazetede yazılar yazdı, yöneticiliğini yaptı. 1946'da Nor Lur adlı gazetedeki Al Gı Pave... (Artık Yeter) başlıklı yazısından dolayı hapis yattı. Bu yazısı Ermeniler aleyhinde tutuma ve Ermeni karşıtı yayınlara karşı yazılmıştı. Daha sonra bulunduğu işlerden de sosyalist düşüncelerinden ötürü baskılar görerek ayrılmak zorunda kalan Biberyan, 1949'da Beyrut'a yerleşti. Orada da gazeteciliğe devam etti ve Ermenice yayın yapan Zartonk ve Ararad 'ın yazı işlerinde görev aldı.
1953 yılında İstanbul'a dönerek, Osmanlı Bankası ve Meydan Larousse: Büyük Lugat ve Ansiklopedisi 'nin redaksiyon kurulunda görev aldı. Ayrıca 1968 yılında TİP'ten İstanbul Belediye Meclis üyeliğine seçildi.
Zaven Biberyan, 4 Ekim 1984'te vefat etti ve Şişli Ermeni Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Yazar varlık vergisi mağdurlarındandır ve o dönemlerde çok acılar çekmiştir. Bu konuyla ilgili Mırçünneru Verçaluysı (Karıncaların Günbatımı) adlı romanı 1970 yılında Jamanak gazetesinde tefrika edilmiş ve 1984 yılında ölümünden birkaç hafta önce Aras Yayıncılık tarafından yayınlanmıştır. Bu kitap, "Babam Aşkale'ye Gitmedi" adıyla, 1998'de Türkçe'ye çevrildi.
Bazı eserleri
- Lıgırdadzı (Arsız) - 1959
- Dzovı (Deniz) - 1961
- Angudi Siraharnerı (Meteliksiz Aşıklar) - 1962
- Mırçünneru Verçaluysı (Karıncaların Günbatımı) - 1984, 2007
Yarın.. Yarından sana ne? Yarın böyle
olur mu? Hava böyle güzel olur mu? Bir hafta sonra ne olur, belli mi? Yaşıyor olur muyuz? Gelecek ay İstanbul yerinde olur mu? Dünya yerinde olur mu? Yarın.. Hayatta yarın yok ki.. Ve bugünü elinden kaçırdığında, ne kalır geriye?
Aynı acıyı hisseti yine, başkalarınca yabancı görülmenin acısını. O zaman çevresindeki sessizliğin ve hareketsizliğin farkına vardı. Hep öyle olurdu. Sessizlik, hareketsizlik, donuk bakışlar, insanı dertli düşüncelere salan bakışlar ve etrafında hissedilir bir rahatsızlık. Kendisi de sıkılıyordu. Başkalarıyla ortak bir dil ve konu tutturamıyordu. Onlar Müsü Diran'a uygun mevzulara girmek istiyor, ama yapamıyorlardı. Kendisi de onların istediği konuları açmak istiyordu ama yapamıyordu. Hepsi de, kendi yalnızlığında, boşlukta bocalıyordu. Kendi sessiz kalır ya da az konuşursa tenezzül etmiyor demelerinden korkuyordu. Konuşuyor, ancak bu kez konuları beğenmemelerinden korkuyordu. Cevap bulamıyor ya da cevapları anlaşılmayacak veya kötü bir etki yapacak diye düşünüyordu. Anlaşılma ümidiyle aptalca şeyler söylüyordu. Bu sefer de kendisini aptal yerine koyacaklarından korkuyordu.
Sayfa 75 - Aras Yayıncılık, 5.Baskı, Ocak 2022. "Babam Aşkale'ye Gitmedi" ile aynı kitap
Bazen şöyle olur ya, hani bir şey, ne olduğu bilinmeyen bir şey vardır ve o her ne ise bir gerçekleşse her şey tamam olacaktır.
"Bir şeyler yapmak istiyor, ancak kendisi de ne olduğunu bilmiyordu. Bir yerlere ulaşmak, bir mutluluğa ermek. Evet mutluluğa. Buydu arzusu. Oh demek. Canı gönülden bir oooh…”
Zaven Biberyan
Tam olarak böyle sevgili okur. O "şey"i bulup hâlletmek dileğiyle, var olun.
🌼
Tepeye ulaştığında, terden gömleği üzerine yapışmıştı. Rüzgar kuruttu. Yorgunluktan eser kalmadı. Aşağı baktı, tırmandığı sel yatağına ve tepeden bakıldığında daha yeşil, daha parlak görünen denize. Ormanın düz ve yumuşak zemininde yürümek, uçma hissi uyandırdı onda. Ellerini cebine soktu, ıslıkla "Ti'ne Afto" çaldı, dalların altından geçmek için arada sırada eğiliyordu. s. 173
Zaven Biberyan 'ın başyapıtı olarak kabul edilen ve ilk yayınlandığı dönemde “Babam Aşkale’ye Gitmedi” ismiyle basılan eseri.
Varlık vergisinin olduğu dönemde Nafia askeri olarak göreve gönderilen Ermeni asıllı Baret; asker olmadan önce, varlık içinde bırakıp giittiği ailesini üç buçuk yıl sonra eve geri döndüğünde her
"Yalnızlar", Zaven Biberyan'ın 1959 yılında Ermenice Lıgırdadzı (Sürtük) adıyla basılan romanının, ilk kez yine 1959 yılında Doğu Basımevi tarafından basılan Türkçe versiyonudur. Türkçe baskısında bir çeviri sözkonusu değildir, çünkü yazar kitabını bir de Türkçe yazmıştır.
Evet Zaven Biberyan, 1921 yılında İstanbul’da doğmuş,
Meteliksiz Aşıklar bir Zevan Biberyan romanı. Zevan Biberyan Ermeni edebiyatının en önemli yazarlarından biri. 1921 Kadıkoy doğumlu. Öğrenim hayatını İstanbul'da tamamladıktan sonra 3.5 yıl gibi uzun bir süre askere alınıyor. Askerden dönünce ilk olarak Jamanak gazetesinde yazılar yazıyor. Sosyalist düşünceleri ve zamanın siyasi atmosferi