Gönderi

Kaladin kendisine yapılmış olan şeyin korkunç olduğunu düşünmüştü. Ama burada, Sadeas duygusuzca açık ve koyugözlü binlerce adamı ölüme mahkûm etmişti. Müttefiklerini. Bu ihanet Kaladin’in üstünde köprünün kendisi kadar ağırlık yapıyordu. Onu eziyor, nefes alabilmek için çabalamasına neden oluyordu. İnsan için hiç umut yok muydu? Sevmeleri gerekenleri öldürüyorlardı. Eğer müttefikle düşmanın arasında bir fark yoksa savaşmanın ne faydası vardı, kazanmanın ne faydası vardı? Zafer neydi? Anlamsız. Kaladin’in arkadaşlarının ve tanıdıklarının ölümleri ne anlama geliyordu? Hiç. Bütün dünya bir sivilceydi; çürümüşlükle dolu, tiksindirici bir yeşil.
Sayfa 742 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.