Gönderi

50 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
ÇARESİZLİK...
Savaş etkisinde kalmış bir Stefan baş yapıtı daha... Hikayemizin ana karakteri Ferdinand karısı Paula ile birlikte savaştan kaçarak İsviçre'ye kaçmış ancak hiçbir zaman kendini "özgür" hissedememiştir, eline ulaşan askeri davet ile birlikte korkudan aklını ve iradesini yitirip istemediği hâlde savaşa gitmeyi aklına koymuştur. Karısı Paula onu durdurmayı denese de akli dengesini kaybeden Ferdinand yapmak istemediği şeyleri korkunun esaretinde kalarak yapmaya başlamış -konsolosluğa gitmek- ve karısını terk edip savaşa gitmek üzere bir trene biner. Tren yolculuğunda Almanyadan İsveçe dönen trenden inen yaralı Fransız askerleriyle birlikte kendine olan güveni geri gelir ve iradesine tekrardan kavuşarak karısının yanına geri döner. Hikayenin ana konusu savaş ve güç, her sayfada o kadar baskın bir şekilde hissediliyor ki zaman zaman kelimelerin boğazınıza baskı uyguladığını düşünmeye başlıyorsunuz, Ferdinand sürekli olarak "güç her şeydir" demekte hiç de yanılmıyor maalesef. Kendi vatanı olmasına rağmen savaş karşıtı olması, birini öldürmek istememesine rağmen kendi ülkesinin gücünden korkması muazzam bir ikilem yaratıyor. Karısı Paula oldukça soğuk kanlı bir şekilde gerçekleri söylese bile korkusunun kölesi olan Ferdinand onun haklı olduğunu bildiği hâlde çaresizlik içinde kendisini savaşa doğru giden trende bulur, konsolosuktan gelen mektubu yırtıp atmayı düşlerken bile korkuyla mektuba hiçbir zarar vermeden nazikçe açması bu korkunun en büyük göstergeleridir. Savaşların bir kazanı olmaz, her iki tarafın da kaybettikleri olur ve insanoğlu her zaman kaybeden taraf olacaktır.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202162,5bin okunma
··
3 artı 1'leme
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.