Kitap ismine o kadar uygun ki.Gerçekten de seride fırtına gibi esdi.Kitap Cal'ın 7.Tiberias olarak tahtı kabul etmesiyle başlıyor.Cal Mare'den yanında kalmasını istese bile Mare başka bir Gümüş kral daha istemediğini açıkça söylüyor.Kitap boyunca bol bol savaş sahnesi okuyoruz,filmlerde ve ya kitaplarda çok fazla savaş sahnesi sevmem ama bu kitapta hepsini nefesimi tutarak okudum.İlk önce Gölbölge prensesi İris Maven'e ihanet ederek onu kral 7.Tiberias'a teslim ediyor.Artık Maven tehlikesi kalmadığı için Kırmızı Muhafızlar ve Gölbölge yenikanları 7.Tiberias'la müttefikliklerini bitirdiklerini söyleyip geri dönüyorlar.Bunu fırsat bilen Gölbölge kraliçesi Poyraz krallığına saldırmaya hazırlanıyor.Bu sırada Mare kahin Jon'la tekrar karşılaşıyor.Jon ona Gölbölge Poyrazı ele geçirirse şimdiye kadar yaşanandan çok daha kötü şeyler olacağını ve Poyrazı 100 yıl geçse bile geri alamicaklarını söylüyor.Mare bunları Başbakana ve Kırmızı Muhafız generallerine anlatıyor.Böylece Poyrazı savunmak için yola çıkıyorlar.Gölbölge askerleri geri çekilmek zorunda kalıyor ve 7.Tiberias nihayet tahttan vazgeçtiğini Mare'ye söylüyor.Bu arada tutsaklıktan kaçmaya çalışan Maven'ı Mare buluyor ve aralarında geçen savaş sonrası Maven hayatını kaybediyor.Benim favori karakterim öldü ve son sözleri yüreğimi parçaladı;"Denedim,Mare."Ben genel olarak seriyi beğendim.Kitap okumaya yeni başlayanlar için pek uygun olmayabilir çünkü sayfa sayısı fazla,dili ağır ve betimlemeler bazı kısımlarda yoruyor.Okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
