Gönderi

520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Okuduğum üçüncü Orhan Pamuk kitabı Benim Adım Kırmızı; Masumiyet Müzesi ve Kırmızı Saçlı Kadın’a göre en çok beğendiğim kitabı oldu. Bu kitaptan sonra Orhan Pamuk külliyatını okumaya karar verdim ve hayranlığım katlandı desem yeridir. Türk yazarlar içinde beni Ahmet Hamdi Tanpınar kadar etkileyen tek yazar ve yaşayan en iyi Türk yazar olduğunu da söyleyebilirim. 1591 yılında İstanbul’da geçen roman, Zarif Efendi isimli bir nakkaşın cinayete kurban gitmesiyle başlıyor ve hikaye boyunca ana kahramanlar Kara, Şekure, Enişte ve gerçek ismi bilinmeyen Kelebek, Zeytin ve Leylek; Üstat Osman, Bohçacı Ester vs gördüklerini yanlı olarak anlatıyor, bu yanlı anlatım polisiye kurguya hoş bir kandırmaca ve mizah katıyor. Ayrıca insan olmayan bazı anlatıcılar da var ki o kısımlar daha da nefis, Para, Şeytan, Ölüm, At ve Kırmızı gibi… Kitap tarih, minyatür ve şark edebiyatıyla dolu dolu bilgi ve küçük masallarla bezeli. Tarih bilmeyenlerin ve resme ilgisi olmayanların sıkıcı bulabileceğini düşünüyorum ama polisiye ve aşk kısmıyla yine de her tür okuru/ belli bir okuma olgunluğuna sahip her okuru illaki cezbedecektir. Tekrar tekrar okunulasıdır. Frenk üstadların usülleri ve Heratlı Baş üstad nakkaşların körlüğü ile ilgili kısımlar çok fazla tekrar edilmişti bazen anladım artık diye bağırasım geldi ama bu bilgileri de ilk kez bu roman sayesinde öğrenmiş oldum. Bundan sonra Umberto Eco’nun Gülün Adı romanını okumaya karar verdim ama bakalım, sabrım yetecek mi, beni bu kitap gibi saracak mı? Ben kitaba her satırıyla bayıldım, hayran kaldım. Orhan Pamuk’un bu eserini okumakla kendi yazma serüvenimde yolun ne kadar başında ve ham olduğumu bir kez daha anladım. Ödülleri ve saygınlığı ile bizi tüm dünyada temsil ettiği, hayal gücü, araştırmacılığı ve yaratıcı kurguları için Orhan Pamuk’a teşekkür ederim.
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,4bin okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.